Aşık Oyunu Nedir? Aşık Oyunu Nasıl Oynanır?

Aşık Oyunu Nedir? Aşık Oyunu Nasıl Oynanır?

Göçebe Türk Kültürü, özellikle köklü tarihi ve bugün de süre gelen medeniyetiyle dünya kültürleri arasında büyük öneme sahiptir. Avcılık, hayvancılık ve göçebe yaşam tarzı Türk kültürünün esaslarını belirlerken bu kültür kenti içerisinde sanatı, sosyal ilişkileri ve belirli yaşam standartlarının da şekillenmesini sağlamıştır. Bugünkü yazımda Türk Tarihi’nin bugüne kadar ulaşan oyunlarından birisi olan “aşık oyunuhakkında detaylı bilgi vererek, Aşık oyununun nasıl oynandığını sizlere açıklayacağım.

Aşık Oyunu Nedir?

Aşık oyunu bugün halen Orta Asya’nın belirli bölgelerinde oynanmaya devam eden; koyun, keçi ya da kuzuların arka bacaklarındaki eklem yerlerinden büyük bir hünerle çıkartılan kemiklerle oynanan milli oyunlarımızdan birisidir. Hayvancılığın etkili olduğu Bozkır Kültürü’nde, yapılan oyuncaların da hayvanlarla ilgili olması bir tesadüf değildir. Dolayısıyla aşık oyunu, binlerce yıllık geçmişiyle bilinen en eski Türk Oyunlarından birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan araştırmalar aşık oyununun M.Ö. 8. Yüzyıla kadar dayandığını göstermektedir. Arkeolojik kazılarda oyun bağlamında ilk aşık kemiği bulgularına Anadolu’da Konya Çatalhöyük bölgesinde ortaya çıkarılan eserlerde rastlanmıştır. Özellikle şans getirdiğine inanılan aşık kemiği, dünya genelindeki birçok toplumda ölülerin mezarlarına hediye olarak bırakılmaktadır. Birbirine yakın dönemlerde Orta Asya kurganlarında da benzer bulgulara rastlandığını belirten uzmanlar, bu bağlamda Türk Kültürü açısından yalnızca oyun değil, aynı zamanda şans, tılsım ve kehanet gibi pek çok faaliyette kullanıldığının altını çizmektedir. Aşık kemiği koyun, keçi, at, deve, geyik gibi çift toynaklı hayvanların bilek, diz ve dirsek kemiklerinden çıkarılmakta ve iyice temizlenerek yontulmak suretiyle kullanılabilmektedir. Aşık kemiği toplam altı yüzlü, düzgün biçimli ve dayanıklı bir kemiktir. Dolayısıyla oyun bağlamında, elde tutmaya, parmaklar arasında dolaştırmaya ve kavramaya uygun olması nedeniyle kullanıldığı düşünülmektedir. Bugün hala Moğolistan, Kırgızistan ve Kazakistan gibi ülkelerde oynanmakta olan aşık oyunu, Anadolu’da da bazı köylerde oynanmaya devam etmektedir.

Aşık oyunu yalnızca tek kuralı ve çeşidi olan tek düze bir oyun türü değildir. Kemik sayısına, oyuncu satısına, oynanma şekline ve kurallarına göre aşık oyununun bol miktarda türü bulunmaktadır. Fakat aşık oyunlarının hemen hemen tüm türlerinde, oyunun amacı ütmeye (rakiplerin aşıklarını ele geçirme) dayalıdır. Dolayısıyla aşık oyunu tek aşık kemiğiyle değil, çok sayıda kemikle oynamaktadır. Aşık kemiğinde 4 farklı yüz bulunur. Bu yüzlere cuk, tok, allı ve kazak isimleri verilmektedir. Aşık oyunları genel olarak iki gruba ayrılmaktadır. Bu oyunlardan birincisi oturarak oynananlar (çükö kalçamay), ikincisi ise ayakta oynananlardır (çükö atmay). Aşık oyunlarının ülkeden ülkeye değişiklik göstermesine karşın 20’den fazla varyantının olduğu bilinmektedir. Aşık kemikleri diğer oyuncuların kemiklerinden ayırt edebilmek ve güzel görünmesi açısından kök boyalarla kaynatılarak boyanmaktadır. Genellikle mavi, yeşi, sarı ve kırmızı renklere boyanan aşık kemikleriyle oynanan oyunlar (Kırgızistan bölgesinde) kıt, andök, aykur, alcüdum, ordo, açakey – cumakey, darttikem, cıdımay, kan talamay, kanımdat, keliş, çükö, ken, koyumtap, kötörmöy, kıyır, öldü, taa, talamay, üç tapan, upay, sasıktı, uçum, kanımdat, aşık kalçoo, cöp ketti, çükö bekitmey, çokon, atmay v.b. isimlerle anılmaktadır.

Aşık Oyunu Nasıl Oynanır?

Küçük ve büyükbaş hayvanların eklem kemikleriyle oynanan aşık oyunu yalnızca çocuk oyunu olarak sınıflandırılmamakta, bu oyunu çocukların yanı sıra büyükler hatta yaşlılar da oynamaktadır. Orta Asya ve Anadolu’da aşık oyununun bilinen ve en fazla oynanan türü “aşık atma” oyunudur. Aşık atma oyunu, beş ya da daha fazla kişiyle oynanabilmektedir. Aşık oyunun oynanışı; oyunculara ait farklı renklerdeki aşık kemiklerinin (genelde dörder kemik) 14 metre genişliğindeki dairesel bir alanın ortasına kümelenmek suretiyle, dairenin dışından büyük aşık kemiğinin fırlatılmak suretiyle ortaya dizilen aşıkların çemberin dışına itilmesi mantığına dayanmaktadır. Bu oyunda ortadaki aşık kemikleri vurularak, çizilen halkanın dışarısına çıkarılmaya çalışılır. Çıkarılan kemikler, başarılı atış yapan oyuncu tarafından ütülür. Bu oyun tüm kemiklerin, halkanın dışarısına vurularak çıkarılmasıyla son bulur. En başarılı atışı yaparak en çok kemiği dairenin dışına çıkaran oyuncu galip gelir ve dışarı çıkardığı tüm aşık kemikleri kedisinin olur. Bu oyun Orta Asya’da yaygın olduğu gibi Anadolu’da da oynanmaktadır ve oyuncuların birbiriyle baş etmesinin yada kişilerin bir birine üstün gelmesi gibi anlamlara gelen “aşık atmak” deyiminin çıkış noktası da bu oyundur. Günümüzdeki kullanımı “sen benimle aşık atamazsın” (sen benimle baş edemezsin) şeklindedir. Aşık oyununa 11. Yüzyılda yazılan Kaşgarlı Mahmud’un Divanü Lugati’t-Türk adlı eserinde bahsedildği gibi; aynı zamanda Dede Korkut’ta ve çok daha eski olan Manas Destanı’nda da sıkça karşımıza çıkmaktadır. Anadolu’da aşık oyunu son yüzyıllarda misket, bilye, gülle gibi oyunları da çıkış noktasını oluşturmuştur.

Aşık oyununun bir diğer varyantı ise, aşık kemiklerinin 5 ya da 6 metre uzağa yan yana sıralanarak uzaktan vurulmasına dayanmaktadır. Oyunda baş kemik ve sonuncu kemik belirlenerek, baş kemiği vuran oyuncu aşıkların tamamını, en yakın yerden vuran oyuncu ise vurduğu aralığa göre baştan sona doğru geri kalan kemikleri alır. Bahsedilen iki oyunda, ayakta oynanan aşık oyunları grubuna dahil edilmektedir. Bunların haricinde, oturarak oynanan ve hepimizin aşina olduğu “beş taş oyunu” benzeri varyantlarının da oynandığı görülmektedir. Beş taş oyununda elde tutulan aşık havaya atılarak, düz bir zemine bırakılan beş kemiğin elden atılan kemik düşene kadar toplanmasına dayanmaktadır ve en çok kemiği en az atışta toplayan oyuncu kazanır.

Göçebe Türk Kültürü’nün unutulmaması, nesilden nesile aktarılması; kültürümüzün yaşaması için çocuk yaştan itibaren nesillerimize Türk oyunlarının öğretilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu sayede birlik ve beraberliğimizi korumayı, insan ilişkilerini, kişisel gelişimi, zeka gelişimini, kazanma ve kaybetmeyi milli oyunlarımızla öğrenebilir ve güçlendirebiliriz.

Bir önceki yazımız olan İzinli Pazarlama Nedir? başlıklı makalemizde izinli pazarlama, izinli pazarlama nasıl yapılır ve izinli pazarlama nedir hakkında bilgiler verilmektedir.

Hakkında Çağrı Ergezer

1983 Kahramanmaraş doğumlu. Lisans öğrenimini Uluslararası İlişkiler, yüksek lisans İşletme (Pazarlama ABD) ve doktorasını işletme (pazarlama anabilim dalı) üzerine yaptı. Küçük yaştan itibaren ilgi duyduğu bilgisayar teknolojileri ve internet, onun sosyal medya, dijital pazarlama ve dijital içerikler üzerine yoğunlaşmasını kolaylaştırdı. Şimdi özel bir üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapan yazar; dijital pazarlama, e-ticaret, sosyal medya ve tüketici davranışları üzerine bilimsel çalışmalarını sürdürmekte. Boş zamanlarında kendine ait olan "ergezer.net" adlı blogda deneyimlerini okuyucularıyla paylaşarak yerli yabancı çok sayıda şirkete danışmanlık hizmeti vermekte.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.